O nasıl blog ismi deyip merak eden ve bu satırları okuyan herkese merhaba :) Ben, hayattan ümidini kesmiş ama yine de belki bir şeyler düzelir diye rastgele yaşayan bir insanım. Çiğ köfteyi hastalık derecesinde kendimden çok sevdiğim için ismim bu oldu. Yani hayatta mutlaka nefes alan şeyler sevilecek diye bir kural yok değil mi ?
Bu ilk yazı işi kastı beni 2 gündür ne yazsam diye düşünüyorum yazıp yazıp siliyorum sonunda bu şerefe erişebildim :) Araştırmadığım yer kalmadı tabi ki her yerde benzer konular var, ben de ortaya karışık bir şekilde cesaretimi toplayıp yazmaya karar verdim. Şu an bunu benden başka okuyan olmadığı için biraz garipsiyorum yine kendime yazıyormuşum gibi geliyor ve bana kalsa direk konuya girerdim aslında. Gün geçtikçe yazacak konu artmakta ama sırayla gidelim önce kimin yazısını okuyorsunuz öğrenin :)
Üniversiteye gitmek için ilk yerleştirmede kafasını sokacak bir yer bulamayan kimlik yaşı 18 ama hissettiği yaşı kesinlikle 18 olmayan ek yerleştirmeyi bekleyen bir garibanım ve biliyor musunuz cidden çok sıkılıyorum hayatımın en berbat yaz tatili. Her günüm birbirinin aynı ve sürekli bir şeylerin olmasını bekliyorum. Sanırım bu da hayatı ciddiye almam gereken yerde saldığım, takmamam gereken yerde çok taktığım için oluyor.
Bu benim sanal alemde ilk yazım. Daha önceden deneyimim var ama bir yerde yayınlamadım, eş dostun okudukları hariç tabi. Kendimi bildim bileli yazıyorum. Bazen yazdıklarımı atıp yakıyorum ancak kalemi kağıdı elime almak başka bir dünya benim için. Uzaklaşıyorum rahatlıyorum... Dünya dışında bir gezegene ışınlanıyorum sanki. Bulduğum her yere yazıyorum, sonunda işi bilgisayara kadar getirdim :) Yazarken bana seslenseler duymam ve o an aklıma geleni ara vermeden yazarım. Kafamdakileri kağıda dökerim, bu da beni rahatlatan sayılı şeylerden biri çünkü sürekli gerçek hayatta yaşamak gerçekleri görmek çekilecek gibi değil ;)
Burada gerçekten yaşadıklarımı, acı tatlı tecrübeleri, insan ilişkilerini, insanların ve hayatın bizden alıp verdiklerini, kimseye söylemediklerimi, düşüncelerimi, öğrenebileceğimiz şeyleri, öğrendiklerimizin sonuçlarını, içimde kalıp da anlatamadıklarımı, yaptığımız hataları, bile bile yaptığımız hataları, pişmanlıkları, aşkı, dostluğu, düşmanlığı ve hayatta yaşadığımız yaşayacağımız şeyleri yazacağım. Belki okuyana bir şeyler katarım belki de ben bu hatayı yapmayayım diye düşündürebilirim. Çünkü ben yaşamadan önce çok isterdim böyle bir fırsat olmasını yani umarım bu blog şu hayatta bir şeyler yapabildiğimi gösterir hepimize.
Görüş bildirmek isteyenleri yoruma ya da maile bekliyorum ki burada tek başıma olmadığımı hissedeyim yani :) Tamam blog benim ama yazacağım şeyleri hepimiz yaşadık yaşayacağız sonuçta.
Neyse bu ilk blog ilk yazı gerginliğini atlattığıma göre bir sonraki yazımda en azından bir nefes görmek istiyorum :)
Sen cıg kofte ben meraklı kofte 😀
YanıtlaSil