15 Ağustos 2015 Cumartesi

Depresyonla Birbirimize Girdik



İnternetten çözdüğüm testlerin hepsi bana ağır bir depresyondasın sinyalleri veriyor. Hepsi birbirine benziyor ancak o bulguların hepsi benim karakterim haline gelmiş, ben çok uzun zamandır depresyondayım. 
   Liseden mezun olduktan sonra 3 ay kesinlikle eve tıkılmayın! Ortamdan, alışkanlıklarından kopunca tamamen kara bir boşluğa düşüyor insan. İnek gibi üniversite sınavlarına çalışıp bir anda boş kalınca amaçsız işlevsiz kalıyorsun. 
    Bu arada iyi şeyler olmuyor değil ama ben sevinemiyorum. Ek yerleştirme için bir şansım çıktı, istediğim yerlerde boş yer varmış. Yarınım belli değil, 1 ay sonra nerede olacağım belli değil. Ev ayaklandı üstüme yürüyor sanki. Kimseyi görmüyorum, ailem dışında ama onlar benden bıktı ben onlardan bıktım farkındayım. Sürekli aynı evdeyiz kaç aydır kaç kez evden çıktığımı sayarım. Onlar da hep birlikte gidilenler. Söyleyince ciddiye alınmıyorum, sıkılıyorum diyorum anlamıyorlar. Bu zamanda insanın en çok ihtiyacı olan şey kendini anlayan biri. Ben duvara konuşuyorum resmen. Yalnızım yapayalnızım hiçbir faydam yok kendime. Yelkensiz gemi gibi yaşıyorum. İki adım atsam yoruluyorum, hiçbir şeye tahammülüm yok. Kafamın içinde sorunlar birbiriyle bindirmece oynuyor. Sadece düşünüyorum çözdüğüm falan da yok. İnsanlar geziyor eğleniyorlar, tatil fotoğrafları her yerde. Ben bugün evdeyim yarın evdeyim yarından sonra da evdeyim.
   Depresyon depresyon depresyon... Çiğ köfte yemiyorum 2 hafta oluyor. Bu benim için en önemli hayat damarı, beni mutlu eden şey... Normalde bir sorun yaşadığımda meyhaneye gider gibi ben de çiğ köfteciye gidiyordum. Hatta bir gün arkadaşım babasından izin almak için aradı ve 'arkadaşımın morali çok bozuk çiğ köfte yemeye gitcez' dedi :) Hiçbir şeyim olmasa çiğ köfte yesem benden mutlusu olmaz diyordum, öyle bir şey benim için siz düşünün. 
Bu beter bir hastalık fiziksel olarak bir halt yok gözükmüyor ama içten içe tükeniyorsun, bitiyorsun, mutlu olamıyorsun. 
  
Yazacak çok şeyim var ama o kadar halsizim, yorgunum, bitiğim ki onları bile yazacak gücüm yok. Uyku düzenim de kalmadı. Korktuğum şey bu hep mi böyle olacak acaba?  Ben nasıl iyileşeceğim? Ben olmasam en azından bi süreliğine başkasının hayatını yaşasam, burada olmasam bir anda bir mucize gelse beni kurtarsa ne bileyim kısacası böyle devam etmese... Bence depresyonun da bir yaşı olmalı ben daha 18 yaşındayım ulen. Gencim daha yaşayacak çok şeyim olması gerekmiyor mu, ben yarın ölecek gibi yaşıyorum. Sabahları uyanmak istemiyorum, yemek istemiyorum, yaşamak istemiyorum, sürekli ağlamak istiyorum. Hatta benim için kuşlar uçuyor tavuklar neden uçamıyor bile bir ağlama sebebi. Bu işin tek iyi yanı kilo olayı. İşte diyetsiz kilo veriyorsun ama kilolarımla mutlu olmayı tercih ederdim. Bir de sanki ben ölsem tüm insanlık memnun olacakmış gibi bir his var içimde öyle fazlalığım. 
   Hep duamdır Allah sonumu hayır etsin çünkü öyle bir alamete bindim ki sonum kesin kıyamet... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder